Adana Savunması

Adana Savunması
Yayınlama: 10.04.2021
Düzenleme: 14.11.2022 20:36
762
A+
A-

Mondros Ateşkes Anlaşması’nın imzalanmasından sonra Fransızlar; Maraş, Urfa, Antep ve Adana’yı da işgal etmişti.

Adana’da güvenlik örgütünün yönetimine bir Ermeni’yi müdür olarak atadılar. Bu müdürün yönetiminde kısa sürede Türklere karşı baskı ve zulüm başlatan Ermeniler, bölgede birçok tarım alanı ve köyü basarak yakıp yıktılar.

Bölge halkı can ve mal güvenliğini korumak için Toroslara göç etmek zorunda kaldı. İşgal hareketini sürdüren Fransızlar, Pozantı’ya kadar ilerlediler. Burada Kuvayımilliye ve Fransız askerî birlikleri arasında çarpışmalar yaşandı.

Canlı UZEM, Sınavlara Hazırlık Kursu

Kuvayımilliye birlikleri Fransızlara karşı önemli başarılar elde ettiler. Bir Fransız taburu, komutanı ile birlikte esir alındı. Türk milleti, Adana ve çevresinde Fransızlarla yaptığı mücadelede tüm imkânsızlıklara rağmen vatan topraklarını savunarak büyük bir vatanseverlik örneği gösterdi.

Adana ve çevresindeki mücadele Ankara Antlaşması’nın imzalanmasıyla birlikte sona erdi. Fransızlar bölgeden çekilmek zorunda kaldılar.

 

Kara Fatma (Fatma Seher Erden) (1888- 1955):

Kara Fatma Erzurumlu olup, Mondros Mütarekesi’nden sonra eşleri Ermeniler tarafından şehit edilen kadınları etrafı­na toplamış ve Ermenilerle çarpışmıştır. Kızı Fatma, oğlu Seyfeddin ve iki kardeşinin de yer aldığı çetesiyle Bursa ve İzmit’in işgalden kurtulması için çarpışmıştır. İzmit işgal edilince oğlu ve kardeşi ile bölgeye giderek örgütlenmiş ve çete kurmuştur. Çetesiyle Yunan işgalcilerine karşı uzun süre mücadele etmiştir. Milli Mücadele’de Adana, Dinar, Nazilli, Sarayköy, Afyonkarahisar ve Tire’de asker olarak savaşmıştır (Doğan, 2019). İzmit’te karargâh kumandanlığı yapmıştır (Tevhîd-i Efkâr, 1922’den aktaran: Uyanıker, 2007).

Muharebelerde gösterdiği başarıdan dolayı Kara Fatma ismini ona Mustafa Kemal vermiştir (Özcüler, 2002).  1919’da Mustafa Kemal’in karşısına geçerek “Kadınsam Türk de değil miyim? Bana görev verin”  demiş ve Milis Müfreze komutanı olarak Batı Cephesi’nde görevlendirilmiştir (Köksal, 2010’dan aktaran: Demircioğlu, 2018). Rum ve Ermenilere karşı büyük zaferler kazanmış; Sakarya ve Başkomutanlık Muharebeleri’ne katılmıştır. Çetesinde 43 kadın ve 700 erkek olduğunu ve bu kadın­lardan 28’inin şehit düştüğünü kendisi belirtmiştir.  Mustafa Kemal tarafından kendisine “teğmen” rütbesi verilmiş ve o üsteğmenliğe kadar yükselmiştir. Kendisine bağlanan maaşı Kızılay’a bağışlamış, 1954 yılında ise Türkiye Büyük Millet Meclisi kendisine tekrar maaş bağlamıştır (Tansel, 1991).

Bir Yorum Yazın

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.

Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.