2013 senesinde Time dergisinin En Etkili 100 isminden biri olarak seçilen Roya Mahboob, kadınların büyük çoğunluğunun hala yalnızca evden çalışabildiği Afganistan’da bir tür teknoloji devrimi yapıyor. Bir bilgi teknolojisi ve yazılım şirketi kurup Afgani 2013 senesinde Time dergisinin En Etkili 100 isminden biri olarak seçilen Roya Mahboob, kadınların büyük çoğunluğunun hala yalnızca evden çalışabildiği Afganistan’da bir tür teknoloji devrimi yapıyor. Bir bilgi teknolojisi ve yazılım şirketi kurup Afganistan’ın teknoloji alanındaki ilk kadın girişimcisi olan Mahboob, kadınların eğitimine verdiği önemin altını ‘Kadınları eğitirsem, onları kimse durduramaz’ diyerek çiziyor.
2013 senesinde Time dergisinin En Etkili 100 isminden biri olarak seçildiğini öğrendiğinde bir süre inanmayan Mahboob, aldığı tehditlere rağmen kadının gücünü göstermeye ve çalışmalarına devam etmekte kararlı.
Kadınların çalışma koşulları ve hayatları dünyanın hemen her yerinde çeşitli zorluklara, engellere takılıyor evet fakat Afganistan gibi ülkelerde bu durumun çok daha vahim olduğunu söylesek yanılmış olmayız. Pakistanlı Malala Yusufzay gibi Roya Mahboob’un önceliği de kadınların eğitimi ve kendi hayatları üstünde söz sahibi olabilecekleri bir hayatın inşa edilmesi. Mahboob, Afganistan’da açtığı yazılım şirketiyle ülkenin kadınlarının bireysel özgürlüklerini desteklerken onların dünya çapındaki çehrelerinin bambaşka bir açıdan görünür kılınmasına da katkıda bulunuyor. Tabii bu çalışkan ve azimli kadınla ilgili bilinmesi gerekenler bundan ibaret değil. İşte Mahboob’un hepimizin ayakta alkışlaması gereken hayatından 9 satır başı;
1. Doğduğu ülkeyi terk etmek zorunda kaldı
Roya Mahboob 1987 senesinde Afganistan’ın Herat şehrinde dünyaya geldi. Taliban’ın rejimi altında yaşamak zorunda kaldığı altı ayı ‘Okula gitmeme izin verilmiyordu. Evin önünde arkadaşlarımla bile oynayamıyordum.’ Diyerek anlatan Mahboob, Sovyet işgali sırasında ailesiyle birlikte ülkesinden ayrılıp İran’a yerleşti. ‘Meraklı bir genç kızdım, etrafımda ne olup bittiğini öğrenmek istedim’ diyen Mahboob, Taliban’ın kitapları, müzik dinlemeyi yasakladığı, evlerin camlarını erkekler içeri bakmasın diye siyaha boyadığı o dönemde duyduğu öfke ve üzüntüden sonraları onu dünyanın en etkili insanları arasında gösterecek bir şey yaratmayı başardı.
2. Bilgi teknolojilerini seçmesinin özel bir sebebi vardı
Mahboob’un bilişim ve iletişim teknolojileri alanında kendini geliştirmeyi tercih etti çünkü böylesine tutucu bir toplumda kadınların dünya ile olan bağlarını sıkılaştırmak için en ideal yolun bundan geçtiğini düşündü. Online eğitim sayesinde kadınların bilgiye erişiminin daha kolay olabileceğini düşünen Mahboob, Birleşmiş Milletler Gelişim Programı’ndan faydalanarak bilişim ve teknoloji alanından dersler aldı. 2005 senesinde Herat Üniversitesi Bilgisayar Bilimi bölümüne kayıt oldu.
3. İnternet kafeye bile gidemedi
Afganistan’da sular durulmuş gibi görünse de Taliban’ın hasarı kadınların yüzde 85’inin okuma yazma öğrenememesine de sebep oldu. Teknolojiye bir süre sonra ayak uydurmaya başlayan ülkede internet kafeler açıldı fakat bir kadının bu kafelere gidip zaman geçirmesi toplumdaki erkekler tarafından hiçbir zaman onaylanmadı. 12 yaşında kuzeniyle birlikte gittiği internet kafeden kafenin sahibi ve erkek ziyaretçiler tarafından kovuldu.
4. Lisans eğitimiyle birlikte işletme yüksek lisans programını da tamamladı
Lisans eğitimi boyunca Berlin Teknik Üniversitesi’nden dersler alıp, Herat Üniversitesi’ndeki bölümünün başkanıyla projeler yürüten Mahboob, bu arada Malezya’daki World Wide Science’ta da İşletme bölümünde yüksek lisansını tamamladı. Tüm bunlar kariyerine büyük bir ivme katacak olan şirketini, Citadel Yazılım’ı 2010 senesinde yalnızca 20.000 dolar yatırımla kurmasında yardımcı oldu.
5. Sayılar da Mahboob’dan yanaydı
2014 senesinde Afganistan’daki evlerin yalnızca 210.000 tanesinde internet erişimi vardı. Bugün ise toplumun yüzde 80’inin kayıtlı cep telefonları var ve 4G bağlantısı da her geçen gün iyileştiriliyor. Hatta komşu ülkeler Pakistan, İran ve Çin’e kıyasla Afganistan’daki internet sansürler çok daha az. Tüm ülkedeki fen fakültelerine kayıtlı kadın öğrenci sayısı yüzde 30 civarında arttı fakat ilerletilmesi gereken hala çok fazla şey olduğu da bir gerçek.
6. ‘Citadel’deki amacım Afganistan’ın gelişen teknoloji pazarında kadınlara iş imkanı sağlamak’
Mahboob kurduğu şirketin amacını böyle açıklamıştı ve bugüne dek bu amacını gerçekleştirebilmek için elinden gelen her şeyi yaptı. Citadel Yazılım’da pozitif ayrımcılığın olduğunu söylemek mümkün; zira şirketin iş gücünün yüzde yetmişini kadınlar oluşturuyor. (Silikon Vadisi’nde bu oranın yüzde 26 olduğunu hatırlatmakta fayda var.)
7. Tehditler aldı
Bu kadar başarılı ve dünyayı yalnıza kendisi için çevresindeki tüm kadınlar için daha yaşanır bir yer yapmaya çalışan Mahboob için her şey tabii ki oldukça kolay olmuyor. 2013 senesinde Time’ın En Etkili 100 insan listesine seçildikten kısa bir süre sonra Mahboon Taliban tarafından ilk tehdit mektubunu alıyor. ‘Bunu yapma.’ Yazan bu ilk mektubu, ‘Bu yaptığına bir son ver.’ Yazan bir ikinci mektup takip ediyor. Üçüncü mektubun içeriğini tahmin etmek çok zor değil; ‘Devam edersen seni öldüreceğiz.’ Yazan üçüncü mektup da Mahboob’un eline ulaşıyor.
8. Dijital Vatandaş fikrini hayata geçirdi
Mahboob sosyal medyanın gücünün farkına vardığı zaman bunu eğitim görmemiş Afgan kadınlarının potansiyellerini ortaya çıkaracak, onların da faydalanabileceği bir mecra olarak değerlendirmiş. ‘Dijital bir vatandaş olduğunuz zaman bir yere gitmek için herhangi bir pasaporta ihtiyacınız yok, ayrımcılık ya da cinsiyetçiliğe de maruz kalmıyorsunuz.’ Diyen Mahboob, kadınların yalnızca teknoloji alanında çalışabilmesi için eğitilmesini değil, teknolojiyi kendi yararları için nasıl kullanabileceklerini öğrenmeleri için kolları sıvıyor.
9. 13 Teknoloji Merkezi açtı
Yalnızca Afgan değil, gelişmekte olan başka ülkelerdeki kadınların da teknolojiyi kendilerini geliştirmek için kullanmalarını öğrenebilmeleri için Mahboob Dijital Vatandaş Fonu’nu kuruyor. Burada toplanan parayla çoğunluğu Afganistan’da olmak üzere toplamda 13 tane teknoloji merkezi kuruyor. Şu an bu 13 merkezde toplam 55.000 kadın eğitim alıyor. Bugüne dek bu fon ile açılmış merkezlerden mezun olan 8.000 kadın arasından üniversite eğitimine devam eden de var, teknoloji şirketlerinde işe girmiş olanlar da. Tabii hepsinin odağı bilişim teknolojileri olmayabiliyor; mezunlardan biri olan Farzaneh Popal öğrendiklerini kendi moda markasını sosyal medyada daha bilinir kılabilmek için kullanıyor.