Alzheimer’ı Nasıl Anlarsınız

Alzheimer’ı Nasıl Anlarsınız
Yayınlama: 26.10.2015
Düzenleme: 05.03.2021 22:34
353
A+
A-

İnsanların yaşlanırken belkide en büyük korkularından biride Alzheimer hastası olmak, halk arasındaki adıyla bunamak. Peki insanlar alzheimer olduklarını nasıl anlayabilir. işte 10 adım…

Yaşlılık iyidir, hoştur da biraz yalnızlıkları, uykusuzlukları, İnsanların yaşlanırken belkide en büyük korkularından biride Alzheimer hastası olmak, halk arasındaki adıyla bunamak. Peki insanlar alzheimer olduklarını nasıl anlayabilir. işte 10 adım...

Yaşlılık iyidir, hoştur da biraz yalnızlıkları, uykusuzlukları, ağrılar ve yorgunlukları, en çok da hastalıklarıyla korkutur bizi.

Korkuların en başında da bellek kaybı (bunama), özellikle de Alzheimer hastalığı gelir. Sözü fazla uzatmadan “Alzheimer’ın erken işaretleri hangileri” sorusuna cevap arayalım…

İLERLEYİCİ HAFIZA KAYBI

BELLEĞİN giderek güç kaybetmesi Alzheimer’ ın en önemli işareti. Ama şunu da unutmayalım yaşa bağlı bellek kaybı bir hastalık olmaktan çok doğal/normal değişikliklerin sonucudur. Ama bunların hiçbirisi mesleğinizi sürdürmenize, ev, aile, iş ve sosyal sorumluluklarınızı yerine getirmenize engel olacak kadar ciddi seviyelere varmamalı.

GÜNLÜK İŞLERDE ZORLUK

ALZHEIMER hastalığına giden yolculuk çoğu zaman her zaman yaparken zorlanmadığımız, yaşamımızın doğal parçası olan olağan bazı işleri/aktiviteleri yapmada, bazı bilgileri hatırlamada zorlanmayla başlar. Örneğin iyi bilinen bir yemeğin nasıl hazırlanacağı, zaten her gün yapılagelen ev işlerinin ya da rutin mesleki faaliyetlerin nasıl sürdürüleceğinde unutmalar görülür.

SÖZCÜKLERİ UNUTMA

BAZEN hepimiz -gençler bile- iyi bildiği bir sözcüğü hatırlamada güçlük çekebilir. Alzheimer hastaları için bundan biraz daha fazlası söz konusudur. Onlar hastalıklarının erken döneminde bile basit sözcükleri unuturlar, yerine ilgisiz, anlamsız sözcükler koyarlar. Bu nedenle söylediklerini -bazen de yazdıklarını- anlamak zorlaşabilir. Örnek mi? Size “diş fırçasının nerede olduğunu” sorarken, diş fırçası yerine “ağzım için kullandığım bir eşya” diyebilirler.

ZAMANI, YERİ KARIŞTIRMA

BİLİNCİN ve belleğin en önemli fonksiyonlarından biri “zaman ve yer oryantasyonu”dur. Burada da küçük bir ayrıntı var. Hepimiz zaman zaman “haftanın hangi gününde olduğumuzu” karıştırabilir, herhangi bir anda “nereye gittiğimizi” unutabiliriz. Ancak Alzheimer hastaları için durum biraz farklıdır. Onlar yaşadıkları sokağı, bulundukları yeri ve oraya nasıl geldiklerini tümüyle unutabilirler, eve nasıl ve hangi yoldan geri döneceklerini karıştırabilirler.

YARGILAMA HATALARI

YARGILAMA yanlışlığı da normalde hepimizin ortak sorunlarından biri, insan olmanın ayrılmaz bir parçası. “Yanlış yargılamalar” hepimizin başına gelebilecek bir problem. Bahsetmek istediğim bu değil, biraz farklı bir şey: Alzheimer hastaları sıcak bir günde çok kalın giysiler giyebilirler. Tersine çok soğuk bir havada sokakta kısa kollu bir gömlekle de dolaşabilirler. Alışveriş yaparken gereğinden fazla para ödemek ya da para ödemeye itiraz etmek gibi yargı hataları (siz buna karar vermede hatalar da diyebilirsiniz) Alzheimer’in erken işaretlerinden biridir.

PASİF BİR HAYATA GEÇME

YAŞLILIK normalde de biraz “geri çekilme”yi gerektirir, yaşlandıkça çalışma hayatından ve sosyal aktivitelerden biraz uzaklaşmak normaldir. Alzheimer’in başlangıç döneminde ise hastalar daha fazlasını gösterir, daha pasif bir tutum olabilirler. Örneğin televizyon karşısında hareketsiz saatlerce oturabilir, uzun süre uyuyabilir ya da günlük aktivitelerini bile yapmak istemeyebilirler.

KİŞİLİKTE ANİ DEĞİŞİMLER

BURADA da önemli ayrıntılar var. Yaşlılıkla birlikte herkeste bazı kişilik (huy) değişiklikleri olur. Yaşlandıkça kimi daha sakin, kimi daha sinirli olma eğilimine girer. Yaşlandıkça depresifleşen, tersine dışa dönük kişilik geliştirenler de olabilir. Bunların hepsi normaldir. Alzheimer hastalarında ise durum farklıdır. Onlar aile bireylerine karşı bile anlamsız şüpheler, kızgınlıklar ya da korkaklık ve çekingenlikler sergileyebilirler.

EŞYALARI KAYBETME

HEPİMİZ zaman zaman anahtar veya cüzdanımızı kaybedebiliyor, nereye koyduğumuzu unutuyoruz. Alzheimer hastaları içinse durum biraz farklı. Onlar eşyaları olmamaları gereken yerlere koyar ve orada tamamen unuturlar. Örneğin buzdolabına bir ütüyü koyabilirler. Saatlerini şeker kasesinin içine de bırakabilirler. Hastalığın biraz daha ileri döneminde bu eşyaların ne işe yaradığını bile hatırlayamayabilirler.

DAVRANIŞ DEĞİŞİKLİKLERİ

YİNE hepimiz zaman zaman ruhsal dalgalanmalar yaşarız. Alzheimer hastalarında ise bu dalgaların büyüklüğü de, sıklığı da artar. Alzheimerlı biri hastalığının erken döneminde bile nedensiz ve aşırı öfke atakları yaşayabilir.

HIZLI VE SERİ DÜŞÜNEMEME

HERKES not tutar, tutmalıdır da. Çünkü sağlam bellek tutulan notlarda gizlidir. Sağlam bir beyin aldığı bu notları kullanarak basit ve hızlı çözümler bulur. Alzheimer hastaları ise not defterlerine baktıklarında yazdıkları numaraların, adreslerin ve diğer bilgilerin ne anlama geldiğini ve bunlarla ne yapacaklarını bilemezler. Özellikle ani ve beklenmedik durumlarda karar vermekte sorunlar yaşar, kararsız kalır ya da yanlış kararlar verirler.

Egzersiz belleği nasıl güçlendiriyor

ÖNCE şunu bilelim: Egzersizin beyne güç ve kuvvet verdiği çok eski bir bilgidir, bu konuda bir atasözümüz bile var: SAĞLAM KAFA SAĞLAM VÜCUTTA BULUNUR. İleri yaşlarına rağmen zihinleri hala su gibi berrak kalan kişilerin en önemli ortak alışkanlıklarının ‘AKTİF HAYAT/DÜZENLİ EGZERSİZ’ olduğunu biliyoruz. Böyle olduğu için de her 2-3 yazımızda en az bir defa sizi “Yürüyün!” diye uyarıyoruz. Bu uyarıyı lütfen ciddiye alın. O kadar ciddiye alın ki düzenli aktivite yapmanın, ısrarla aerobik egzersizlere odaklanmanın ve bilhassa yürümenin beyni besleyip takviye eden en önemli faktör olduğunu sakın unutmayın. Aktivitenin her türlüsünün daha düşük bir Alzheimer riski ve daha az bunama ihtimali anlamına geldiği defalarca kanıtlandı. Peki bu iş nasıl oluyor? Uzmanlara göre fiziksel egzersiz nöronların (sinir hücreleri) etrafında yerleşen ve onlara oksijen ve besin sağlayan kılcal damarların oluşumunu artırıyor.

Egzersizin yararı sadece nöronları daha iyi beslemekle de sınırlı değil, nöronlar arası bağlantıların -haberleşme hatları- yoğunluğunu da artırıyor. Neticede egzersiz sayesinde beyninizdeki hücreler (nöronlarınız) hem daha fazla bilgi üretip depolayabiliyor, hem de bu bilgileri birbirlerine (ve size) daha kolay ve hızlı aktarıyor.

Yeni şeyler öğrenin, müze gezin, okuyun

Yeni şeyler öğrenip farklı hobiler edinin.İlginç yerlere geziler yapın.Kitap okuyun.Briç ve satranç öğrenin ve düzenli oynayın.Bulmaca çözün ve beyin alıştırmaları yapın.Tiyatro, sinema, müze gezileri ve sosyal aktivite gruplarına katılın.Gevşeme/rahatlama çalışmaları (dualar, meditasyon, yoga gibi) yapın.Doğru nefes almayı öğrenin.Sigarayı bırakıp alkolden uzak durun.Çok gerekmedikçe ilaç kullanmayın.

Bellekle ilgili sorununuz varsa dikkat

Tansiyonunuzu, şekerinizi, B12 ve D vitamini seviyenizi, demirinizi kontrol ettirin.Tiroid beziniz yavaş çalışıyor olabilir (hipotiroidi) baktırın.Kullandığınız ilaçlar (alerji ilaçları, sinir hapları, kolesterol tabletleri) belleğinize zarar veriyor olabilir, araştırın.Beyin, omurilik sisteminizde bir hastalık olabilir, muayene olun.Depresyonunuz olabilir, yardım alın.

kaynak: Hürriyet

Bir Yorum Yazın

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.

Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.