Mehmet Müezzinoğlu, bünyesinde en fazla taşeron işçi bulunduran kurum olarak taşeron sorununun birinci öncelikleri olacağını söyledi. Bakan Müezzinoğlu, bakanlık olarak 140 bin civarında taşeron işçileri bulunduğunu, seçimlerden sonra, asli işi yapan bu Mehmet Müezzinoğlu, bünyesinde en fazla taşeron işçi bulunduran kurum olarak taşeron sorununun birinci öncelikleri olacağını söyledi. Bakan Müezzinoğlu, bakanlık olarak 140 bin civarında taşeron işçileri bulunduğunu, seçimlerden sonra, asli işi yapan bu taşeron işçilere kadro verileceğini, diğerlerine ise iş güvencesi sağlanacağını açıkladı.
Müezzinoğlu, “Asli işi yapan taşeron işçileri kadrolu hale getireceğiz. Diğer işçilerimize ise ‘9-10 ay çalıştırdım hadi sana teşekkürler’ denilmesinin önüne geçip iş güvencesi getireceğiz” dedi. 24 saat hizmet veren grupta yer alan sağlık çalışanlarının yıpranma payında ve özlük hakları konusunda da çalışma yaptıklarını kaydeden Bakan Müezzinoğlu, Maliye Bakanlığı ile yapılan çalışmaların seçim sonrasında tamamlanacağını belirtti.
1 MİLYON EV ZİYARET EDİLECEK
Taburcu olan hastaların evlerinde sağlık yöneticileri tarafından ziyaret edilip memnuniyetlerinin araştırmasını sağlayan ‘İlgileniyoruz’ projesine ilişkin olarak açıklamalarda bulunan Bakan Müezzinoğlu, “Her ilde yaklaşık 30-100 arasında değişen sağlık yöneticimiz var. Toplamda da 5 bin 400 sağlık yöneticimiz bulunuyor.
Her ay 10 tane bir ay önce sağlık hizmeti almış hastalarımızın çat kapı ziyaretine gideceksiniz, dedim. Doğum yapmış, ameliyat olmuş, yoğun bakımdan çıkmış, 112 hizmeti almış hastalarımıza gitme sorumluluğu verdik. Aylık 30 bin eve girdik. Şu ana kadar 182 bin hastamızı çat kapı ziyaret ettik” diye konuştu. Türkiye’nin haberine göre, 182 bin evde yüzde 95 oranında memnuniyet olduğunu gördüklerini söyleyen Müezzinoğlu, yılsonuna kadar 1 milyon evi ziyaret etmiş olacaklarını dile getirdi.
Günümüzde sıkça duyduğumuz ve giderek artan taşeronluk sisteminin ne olduğunu merak ediyorsunuzdur. Taşeron yasada alt işveren olarak tanımlanmıştır. Bir kurumun yardımcı işleri taşeron firmalara verilebilir. Bu firmalarda çalışan kişiler taşeron işçiadını alırlar. Örneğin bir hastanenin temizlik işleri taşeron firma tarafından yapılabilir. İşçinin muhattabı normalde hem hastane yönetimi hem taşeron firmadır fakat ülkemizde bu pek de uygulanmaz. Genel olarak durumu değerlendirirsek eğer, çoğu taşeron işçi firmasıyla muhattap olmakta, maaş problemlerini ve işte yaşadığı sıkıntıları “işveren kurum”a iletmekte güçlük çekebilmektedir. Hatta taşeron işçi yaşadığı sıkıntıları işveren kuruma iletirken “bizi ilgilendirmez, şirketiniz bakar o işlere” gibi garip tepkilerle karşılaşabilmektedir. Taşeron işçi ne kadar “ama biz sizin işinizi yapıyoruz, meydana gelecek aksaklıklar sizi de etkiler” dese de birçok işveren kurumun taşeron firmaları serbest bıraktığı görülmektedir. İşte bu nedenlerden dolayı birçok taşeron işçi isyan etmekte ve de kamu kurumlarında çalışanlar taşeronluk sisteminin kaldırılıp kadroya geçilmesi yönünde taleplerini bildirmektedirler.
Peki neden taşeron işçiler bu sıkıntıları çekmektedirler? Bunların başlıca nedeni işçiye işe girişte imzalattırılan ağır sözleşmelerdir. İşe girişte “istifa dilekçesi” imzalattıran taşeron firmaların olduğunu duyunca eminim şaşıracaksınız, çevrenizde taşeron firmalarda çalışanlara sorduğunuzda bunun doğruluğunu teyit edeceklerdir. Maaşın az olması ve geç yatması, eksik yatması, sigorta primlerinin eksik yatması, tatil günlerinin dengesizliği, aralıksız tatil yapmadan çalışma gibi sonu gelmeyen sıkıntılar taşeron işçilerinin genel şikayetleri. Taşeron işçiler kadroya geçer mi geçmez mi bu zamanla belli olur fakat işçilerin çektiği sıkıntıların dinlenilmesi ve çözüm üretilmesi, firmalara denetimin sıkı olması gibi gelişmeler gelişmekte olan bir ülke için şarttır. Sorunları çözülen işçiler hem işine dört elle sarılır, hem de işe olan talep artacağı gibi ülkedeki iş gücü ve verim de artar. Kısacası bu sorunların giderilmesi hepimizin yararınadır.