Erikson, Freud’un öğrencisidir.
Psikososyal gelişim kuramını ortaya atmıştır.
Kişiliğin oluşumunda biyolojik etmenler yanında toplumsal etmenlerin de önemli olduğunu vurgulamıştır.
Davranışların şekillenmesinde içinde yaşanılan kültürde önemlidir.
- Erikson, Freud’un öğrencisidir.
- Psikososyal gelişim kuramını ortaya atmıştır.
- Kişiliğin oluşumunda biyolojik etmenler yanında toplumsal etmenlerin de önemli olduğunu vurgulamıştır.
- Davranışların şekillenmesinde içinde yaşanılan kültürde önemlidir.
- Genel olarak psikanalitik kuramı benimsemiş, ancak bazı noktalardan eleştirmiştir.
- Freud’dan farklı olarak yetişkinlik ve yaşlılık dönemlerini de ele almıştır.
- İnsan gelişiminde kültürel, sosyal ve çevresel etkenlerin önemini vurgulamış.
- Freud’un kişilik gelişimi konusundaki determinist yaklaşımına karşı çıkmış.
ERIKSON’UN TEMEL DÜŞÜNCELERİ:
- Her insanın temel ihtiyaçları aynıdır.
- Benlik ya da egonun gelişimi temel ihtiyaçların karşılanmasıyla olur.
- Psikososyal gelişim dönemler halinde gerçekleşir.
- Her dönem gelişim için bir kriz veya psikososyal problemle nitelenir.
- Farklı dönemler bireyin güdülenmesinde farklılıklar oluşturur.
- İnsan gelişimini 8 döneme ayırır.
- Her dönemde aşılması gereken psikososyal krizler vardır.
- Bir dönem kendinden sonrakileri etkiler.
- Aşılamayan krizler gelişimi geriletebilir.
- Çok yaygın kabul görmüştür, ancak bir o kadar da eleştirilmiştir.
- En önemli eleştiri kişisel ve öznel yorumlara dayalı olmasıdır.
ERIKSON’UN DÜŞÜNCELERİNE ELEŞTRİLER:
- Bazı kadın araştırmacılar erkeklere göre geliştirildiğini söylemişlerdir.
- Bir dönemden diğer döneme nasıl geçildiği açık değildir.
- Kimlik bunalımı bütün bireylere genellenemez.
1. TEMEL GÜVENE KARŞI GÜVENSİZLİK
- 0-16 aylar arasını kapsar.
- Bebekler etraflarındaki dünyanın güvenilirliğini değerlendirirler.
- Güven, başkalarının güvenilir ve tutarlı olduğunu bilme duygusudur.
- Temel ihtiyaçların karşılanması önem kazanır.
- Annenin ve babanın çocukta oluşturduğu intiba önemlidir.
- Güven oluşmazsa, ileride çekingen, kendine güvensiz kişiler olabilirler.
2. ÖZERKLİĞE KARŞI KUŞKU VE UTANÇ
- 18 ay-3 yaş arası dönemi kapsar.
- Kendine güven duygusu ve kendi işini yapma önemli
- İşleri kendi başına yapma isteği belirir.
- Amaç yönelimli davranışlar ve sözel iletişim
- Kendi başına başarma güdüsü gelişir.
- Tuvalet eğitimi önem kazanır. Barışçı olunmalıdır.
- Cezalandırıcı ve utandırıcı tutumlar kuşku ve utanç duygularını geliştirir.
- Aşırı koruyuculuk ve cezalandırıcılık iyi değildir.
3. GİRİŞKENLİĞE KARŞI SUÇLULUK
- 3-6 yaş arası dönemi kapsar.
- Kendisinin ve çevresindekilerin rollerini kavrar.
- Yakın ilişkiler kurmaya çalışır.
- Cinsellikle ilgili merakını gidermeye çalışır.
- Motor beceriler geliştiği için sosyal ilişkiler gelişir.
- Merakı tatmin etmek için faaliyetlerde bulunurlar.
- Başarısız olurlarsa suçluluk duygusu geliştirirler.
- Engelleyici bir tutum içinde olmamak gerekir.
- Cesaretlendirme, başarı güdüsünü güçlendirme ve hatalara karşı anlayış gösterme önemlidir.
4. ÇALIŞKANLIĞA KARŞI AŞAĞILIK DUYGUSU
- 6-12 yaş arası dönemi kapsar.
- İlköğretim çağı olduğundan öğretmen tutumları da önemli.
- Başarılı olmak için çalışır ve takdir ve kabul edilmeyi bekler.
- Kabul edilmezse değersiz olduğuna inanır ve aşağılık duygusu geliştirir.
- Aşağılık duygusu çevreyle iletişimini olumsuz yönde etkiler.
- İlkokul öğretmenleri çok önemlidir.
- Çocukların yeteneklerinin ortaya çıkarılması ve desteklenmesi gerekir.
- Çalışkanlığı destekleyici bir tutum izlemek gerekir.
5. KİMLİK KAZANMAYA KARŞI ROL KARMAŞASI
- 12-18 yaş arası dönemi kapsar.
- Hormonlara bağlı olarak vücutta önemli değişikler olur.
- Ergenlik dönemini kapsar.
- Çocuk rollerinin yetişkin rollerine dönüşmesi beklenir.
- Birçok sorun ve krizin yaşandığı bir dönemdir.
- Bu dönem iyi geçirilmezse kimlik bunalımı ortaya çıkabilir.
- Ben kimim? Sorusuna cevap arandığı dönemdir.
- Kendini bulabilmek için ana baba etkisinden kurtulmaya çalışmakta ve onlarla çatışma eğilimindedir.
5. KİMLİK KAZANMAYA KARŞI ROL KARMAŞASI
- Başkalarının kimliğine müracaat eder ve özdeşim kurar.
- Sorumluluk almaktan kaçarak çocuk gibi davranabilir veya taklit yoluyla beklenenin üzerinde davranışlar gösterebilir.
- Meslek seçimi, karşı cinse duyulan ilgi gibi konular öne çıkar.
- Bağımsız ve yeterli kişilik geliştirilmezse kimlik karmaşası ortaya çıkar.
- Ergenlik egosantrizmi ortaya çıkabilir.
- Kimlik bunalımı oluşunca kimlik aramaya ara verilebilir. Buna psikososyal moratoryum denir.
6. YAKINLIĞA KARŞI UZAKLIK
- Kimlik kazanılmıştır.
- Çevresindekilerle yakın ilişkiler kurmaya ve sorumluluk almaya başlar.
- Duygusal yapıdaki değişiklikler yerini durağanlığa bırakır.
- Eş seçimi önem kazanır.
- Gerçek sevgiye ve paylaşmaya dayalı bir evlilik yapma isteği doğar.
- Kişiliğine uygun mesleği seçme önemlidir.
- Yakın arkadaşlık, eş seçimi ve meslek seçimi konusunda başarısız olanlarda yalnızlık duygusu oluşur.
7. ÜRETKENLİĞE KARŞI DURGUNLUK
- Orta yaşları kapsar.
- Yaratıcılık, neslini devam ettirme ve fikir üretme önem kazanır.
- Kişi ailesine karşı olduğu gibi topluma karşıda sorumluluklarını yerine getirmek ister.
- Üreticilikten yoksun kişiler yalnızlaşırlar.
- Yalıtılmışlık hissi oluşabilir.
- Üretken olmamak durgunluğa ve kişiliğin yoksullaşmasına yol açar.
8. BENLİK BÜTÜNLÜĞÜNE KARŞI UMUTSUZLUK
- Yaşlılık dönemini kapsar.
- Birey hayatının muhasebesini yapar.
- İyi ve üretken olduğu kanısına varırsa benlik bütünlüğüne ulaşır.
- Verimsiz bir hayat geçirenler ölüm korkusu yaşar.