Günümüzün modern hukuk düzenleri cinsiyet, ırk, din, dil, vs. gibi farklar gözetmeksizin bütün insanları birer kişi olarak kabul etmektedir. Gerçek kişiler, sadece insanlardan ibarettir.
Gerçek kişiliğin başlangıcı: Gerçek kişilik sağ ve tam doğumla ba Günümüzün modern hukuk düzenleri cinsiyet, ırk, din, dil, vs. gibi farklar gözetmeksizin bütün insanları birer kişi olarak kabul etmektedir. Gerçek kişiler, sadece insanlardan ibarettir.
Gerçek kişiliğin başlangıcı: Gerçek kişilik sağ ve tam doğumla başlar.
Not: Medeni kanuna göre, gerçek kişilerde, kişiliğin başlangıç anı çocuğun sağ olarak tam doğduğu andır.
Gerçek kişiliğin sona ermesi: Gerçek kişilik ölüm ile sona erer. Gerçek kişiliğe son veren diğer hallerse gaiplik ve ölüm kari-nesidir.
Ölüm karinesi: Sağ çıkılması mümkün olmayan bir hadisede kaybolan kişinin ölmüş kabul edilmesidir.
Gaiplik: Kişinin kayıp olması sebebiyle ölmüş gibi muameleye tabi tutulmasıdır.
Kişinin ehliyeti “hak ehliyeti” ve “fiil ehliyeti” olarak ikiye ayrılır.
Hak ehliyeti hak ve borç sahibi olabilme ve medeni haklardan yararlanma ehliyetidir.
Hak ehliyeti, pasiftir; yani bir kimsenin hak ehliyetine sahip olabilmesi için, bir işlem yapmasına, bir irade açıklamasında bu-lunmasına lüzum yoktur. Gerçek kişiler bakımından sadece doğmuş olmak hak ehliyetini kazanmak için gerekli ve yeterlidir. Hatta sağ doğmak koşuluyla cenin dahi hak ehliyetine sahiptir. Hak ehliyeti ile ilgili iki ilke mevcuttur.
I. Genellik İlkesi: “Her insanın hak ehliyeti vardır.” O halde, hak ehliyetine sahip olmak bakımından insan olmak yeterlidir.
II. Eşitlik İlkesi: “Bütün insanlar, hukuk düzeninin sınırları içinde, haklara ve borçlara ehil olmada eşittirler”.