İbni Sina Hayatı ve Eserleri

İbni Sina Hayatı ve Eserleri
Yayınlama: 07.03.2021
Düzenleme: 23.03.2021 12:08
912
A+
A-

İbni Sina Kimdir?

370 yılı dolaylarında Efşene köyünde dünyaya geldiği bilinmektedir. Öğrencisine yazdırmış olduğu hayat hikayesi sayesinde İbni Sina ile ilgili bilgiler günümüze kadar ulaşmıştır. İbni Sina ismi ile bilinen ünlü filozofa yapmış olduğu çalışmalar ve bilime kazandırdığı yeni bilgiler nedeni ile “eş-şeyhü’r-reis” ismi takılmıştır. Bunun dışında farklı pek çok unvanı da bulunmaktadır.

İbni Sina Batı dünyasında ise Avicenna ismi ile bilinir. Bunun yanında kendisine filozofların prensi ismi de verilmiştir.

İBN-İ SİNA ESERLERİ NELERDİR?

El-Kanun fi’t-Tıb, (ö.s), 1593, “Tıpta Kanun”(Tıp ile ilgili zamanının bilgilerini ihtiva eder. Orta çağda dört yüz yıl Batı’da ders kitabı olarak okutulmuştur. Latinceye on çevirisi yapılmıştır.)

Kitabü’l-Necat, (ö.s), 1593, (“Kurtuluş Kitabı”Metafizik konularda[kaynak belirtilmeli] yazılmış özet bir eserdir. )

Risale fi-İlmi’l-Ahlak, (ö.s), 1880, (“Ahlak Konusunda Kitapçık”)

İşarat ve’l-Tembihat, (ö.s), 1892, (“Mantık, Fizik ve Metafizik bölümlerini içerir. 20 bölümden oluşur.)

Kitabü’ş-Şifa, (ö.s), 1927, (“Mantık, Matematik, Fizik ve Metafizik konularında yazılmış on bir cilt hacimli bir eserdir. Birçok kere Latinceye çevrilmiş ve ders kitabı olarak okutulmuştur.”). Mantık bölümü, Giriş, Kategoriler, Yorum Üzerine, Birinci Analitikler, İkinci Analitikler, Topikler, Sofistik Deliller, Retorik ve Poetika kitaplarından oluşur. Tabiat Bilimleri bölümü, Fizik, Gökyüzü ve Âlem, Oluş ve Bozuluş, Etkiler ve Edilgiler, Mineroloji ve Meteoroloji, Psikolıji, Botanik ve Biyoloji kitaplarından oluşur. Matematik Bilimleri bölümü, Geometri, Aritmetik, Musiki ve Astronomi kitaplarından oluşur. Yirmi ikinci ve son kitap ise Metafizik’tir.

 

  • Hastalıkları muayene ederken, bünyelerine, mizaçlarına, yaşayışlarına, aldıkları gıdalara, yaptıkları beden hareketlerini büyük dikkatle sorar ve dinlerdi.
  • Hasta vücudunu baştan ayağa kadar tetkik eder, karaciğer ve dalağı eli ile yoklar, muhtemelen göğsü dinlerdi. Nabız ve idrarı muayene ederdi.
  • Kanseri, hacmi gittikçe artan ve kökleri civar hücreler içine sokulan, tahrip edici bir ur olarak anlatırdı.
  • Gözün altı bölümden olduğunu iddia etmiş, retinanın görmede olan rolünü bildirmişti. Gözbebeklerinin hareketini açıklamıştı.
  • Beyinde tümör teşekkül edebileceğini belirtmiştir.
  • Yüz felçlerini, mide ülserini çok güzel açıklamıştır.
  • Diyabetin belirtilerini tetkik etmiştir.
  • Sarılığın çeşitlerinin nedenini araştırmıştır.
  • Vebanın yayılmasında sıçanların rolünü sezmiştir.
  • Bazı bulaşıcı hastalıkların plasenta yolu ile geçebileceğine dikkati çekmiştir.
  • Güç doğumlarda iptidai bir forseps kullanılmasını tavsiye etmiştir.
  • Tedavide lavmanlara, buz keselerine, sıcak soğuk su banyolarına, spora ve içilecek memba sularına önem verirdi.

Bir Yorum Yazın

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.

Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.