Sözcük anlamlı ya da anlamsız ses birlikleridir. Sözcüklerin, nesnelerin ve olguların düşüncemizde oluşturduğu izlenimlere anlam denir.
Gerçek (Sözlük) Anlam
Söylendiği zaman zihnimizde (aklımızda) oluşturduğu ilk anlama, temel anlamına gerçek anlam den Sözcük anlamlı ya da anlamsız ses birlikleridir. Sözcüklerin, nesnelerin ve olguların düşüncemizde oluşturduğu izlenimlere anlam denir.
Söylendiği zaman zihnimizde (aklımızda) oluşturduğu ilk anlama, temel anlamına gerçek anlam denir.
Günlük hayatta en çok kullanılan anlamıdır.
“Soğuk” sözcüğünün aklımıza gelen ilk anlamı; ısısı düşük olan, sıcak olmayandır. “Bu sokağın çeşmelerinden soğuk sular akardı.”
“İnce” sözcüğünün aklımıza gelen ilk anlamı; dar olan, kalınlığı az olandır. “Üzerinde ince bir gömlek vardı.”
Sözcüğün gerçek anlamından uzaklaşarak kazanmış olduğu yeni anlama mecaz anlam denir.
Örnek : Kapının kolu , Arabanın torpido gözü ,Ayakkabının burnu ,Uçağın kanadı
Türkçede bazı sözcükler beş duyumuzun (görme, dokunma, işitme, koklama, tatma)“herhangi birisi ile”
algılanabilen varlıkları karşılar. Böyle sözcüklere somut anlamlı sözcükler denir.
Örnek : Kitap, ağaç, soğuk, hava, Emine, su, mavi, taş…
Türkçe sözcüklerin bazısıda beş duyumuzun “herhangi birisi ile” algılayamadığımız varlıkları karşılar.
Böyle sözcüklere soyut anlamlı sözcükler denir. Bunların varlığını aklımız ve hislerimizle algılayabiliriz.
Örnek : Allah, rüya, sevgi, neşe, hüzün, korku, iyilik, şüphe, cesaret, güzellik, barış, düşünmek…
“Yol” sözcüğü somut olduğu halde “Bu işi yapmanın bir yolu olmalı.” örneğinde soyut anlam taşır.
“Sevgi” sözcüğü soyut olduğu halde “Sevgi en sevdiğim arkadaşımdır.” Cümlesinde somut anlam kazanmıştır.