Türklerin İslamiyeti kabul etmeleri, İslam ve dünya tarihi açısından önemli sonuçlar doğurmuştur.
Türkler, Abbasiler Döneminde İslam Devleti’ni Bizans’a karşı korudular, Gazneliler Döneminde
İslamiyet Hindistan’a kadar Türkler sayesinde ulaştı.
Büyük Selçuklu Devleti Döneminde ise İslam dünyasının koruyucusu oldular ve Anadolu’da İslamiyetin yayılmasını sağladılar. Yine Türkiye Selçukluları Döneminde Haçlı saldırılarına karşı önemli başarılar elde ettiler.
Osmanlı Devleti Döneminde ise Türkler İslam dünyasının siyasi lideri oldular ve İslam dininin Balkanlar’da yayılmasını sağladılar.
İslam dinini kabul eden Türkler millî benliklerini korudukları gibi aynı zamanda,
İslam medeniyetine katılarak bu medeniyetin temel taşlarından biri oldular. Türklerin İslam medeniyetine
girmiş olmaları yurt arayışı ile birleşince onları Asya bozkırlarından Ön Asya’ya getirip oraya yerleşmelerini
sağladı.
Bu suretle Türkler tutunabilecekleri, büyük ve düzenli devlet kurabilecekleri bu bölgeye yerleştiler.
İslam medeniyetinin gelişmesinde de Türklerin büyük katkıları olmuştur. Batıda unutulmuş olan eski medeniyetlerin eserleri, İslam medeniyeti sayesinde tekrar Avrupa’ya taşındı.
İslam medeniyetinin öncüleri durumunda olan Türk bilginler bütün dünya tarafından tanındı ve eserleri
yüzyıllarca bilime rehberlik etti. Bu Türk bilginlerinin en ünlüleri Farabi, Birunî ve Ibn-i Sina’dır.
Selçuklu veziri Nizamülmülk tarafından Bağdat’ta kurulan Nizamiye Medresesi (1066), Türklerin eğitim alanında yapmış oldukları hizmetlere örnektir.