Biyografi Nedir? Örneklerle Konu Anlatımı. Devamı yazımızda…
Biyografi ya da yaşam öyküsü, bir insanın yaşamındaki olayların belirli bir sıraya göre anlatıldığı edebiyat türüdür. Biyografi Nedir? Örneklerle Konu Anlatımı. Devamı yazımızda…
Biyografi Nedir?
Edebiyat, kültür, sanat, siyaset, bilim, iş dünyası ve spor alanlarında eser ve çalışmalarıyla ün yapmış kişilerin yaşam öyküsünü anlatan yazı türüne biyografi denir.
Biyografi sözcüğü Fransızca kökenli olup “bio” (yaşam) ve “graphie” (yazı, çizgi) sözcüklerinin birleşmesinden oluşmuştur. Bu sözcüğün Türk edebiyatındaki ilk karşılığı Tanzimat Dönemi’nde kullanılan “tercüme-i hâl” (öz geçmiş) sözcüğüdür. Bu türün divan edebiyatındaki karşılığı “tezkire”dir. Şairlerin hayatlarını anlatmak için hazırlanan ve “tezkire-i şuara” (şairler tezkiresi) diye anılan yapıtlar da bu türün bir örneğidir
Biyografilerin yazılmasındaki amaç; tanınmış, belli bir alanda yararlı olmuş kişilerin çektikleri sıkıntıları, karşılaştıkları engelleri, başarıya nasıl ulaştıklarını anlatmaktır. Okuyucu, topluma örnek olan bu kişileri yakından tanıma imkânına kavuşur ve bu insanların başarı öykülerinden etkilenerek kendi koşullarını en iyi biçimde değerlendirme yolunu seçer.Biyografiler de anı ve günlükler gibi sanata, edebiyata, tarihe ışık tutar. Anma ve kutlama günlerinde, sanat gecelerinde bu tür yazılardan yararlanılır. Ayrıca, biyografiler; belli bir dönemin olaylarını, toplumun yapısını ve sanatını da belgeler niteliktedir.
Biyografi de kişi hakkındaki bilgi ve veriler belli bir sıra takip edilerek anlatılır. Bu sırayı şöyle oluşturabiliriz:
Biyografinin Özellikleri
Biyografi Türünün Önemli Eserleri
Biyografi Örnekleri
Yakup Kadri Karaosmanoğlu
Yakup Kadri Karaosmanoğlu, 27 Mart 1889’da Kahire’de doğdu. İlköğrenimine 6 yaşındayken Manisa’da başladı. 1903’te İzmir İdadisi’ne girdi. Burada Ömer Seyfettin, Şehabettin Süleyman ile tanıştı. 1905’te annesiyle birlikte Mısır’a gitti. Öğrenimini İskenderiye’deki bir Fransız okulunda tamamladı. II. Meşrutiyet’in ilanından kısa bir süre önce İstanbul’a geldi. 1908’de başladığı İstanbul Hukuk Mektebini bitirmedi. 1909’da Şehabettin Süleyman aracılığıyla Fer-i Ati topluluğuna katıldı. 1916’da tedavi olmak için gittiği İsviçre’de üç yıl kaldı.Cumhuriyet’in ilanından sonra 1923’te Mardin, 1931’de Manisa milletvekili oldu. Tiran elçiliğine atandı. 1935’te Prag, 1939’da La Hay, 1942’de Bern, 1949’da Tahran, ve 1951’de yine Bern elçiliklerine getirildi. 27 Mayıs 1960’tan sonra Kurucu Meclis üyeliğine seçildi. Siyasal hayatının son görevi 1961-1965 arasındaki Manisa milletvekilliği oldu.
Yazar, diplomat, politikacı olarak ün kazanan Yakup Kadri roman, öykü, anı, mensur şiir, oyun, makale türlerinde eserler verdi. Batı edebiyatı özelliklerine de sıkı sıkıya bağlı kaldı. Balzac, Flaubert ve Zola’dan etkilendi. Eserlerinde belli tarihsel dönemleri ele aldı. Kiralık Konak I. Dünya savaşı öncesinin, Hüküm Gecesi II. Meşrutiyet’in, Sodom ve Gomore Mütareke döneminin, Yaban Kurtuluş Savaşı yıllarının, Ankara Cumhuriyetin’in ilk on yılının, Bir Sürgün II. Abdülhamit döneminin işlendiği romanlardır. Panorama 1923-1952 yıllarını kapsar. 1955’te sonra da anıları dışında kitap yazmadı. Romanları arasında en ünlüleri Nur Baba, Kiralık Konak ve Yaban’dır. 13 Aralık 1974’te Ankara’da öldü.