Hak-İş Genel Başkanı Sayın Mahmut Arslan, taşeron işçilerin kadroya geçirilmesi ile ilgili önerilerde bulundu. Taşeron işçiler kadroya geçirilirken ne gibi yollar izlenebilir?
Önerilerde en çok dikkat çeken ise taşeron işçilerin performansı ve ücreti.. Hak-İş Genel Başkanı Sayın Mahmut Arslan, taşeron işçilerin kadroya geçirilmesi ile ilgili önerilerde bulundu. Taşeron işçiler kadroya geçirilirken ne gibi yollar izlenebilir?
Önerilerde en çok dikkat çeken ise taşeron işçilerin performansı ve ücreti…
KAMU İSTİHDAMINDA HİZMET KALİTESİ VE VERİMLİLİĞİ ESAS ALINMALI
Hak-İş, kamu istihdamında hizmet kalitesini ve verimliliğini merkeze alacak kanun çalışması yapılmasını öneriyor.
Bu bağlamda bir işçi sendikasından “Kamu İstihdamında Hizmet Kalitesinin ve Verimliliğinin Artırılması Hakkında Kanun Çalışması” önerisinde bulunulması takdire şayandır.
Bu çerçevede, kısa vadede taşeron işçilerin 4857 sayılı İş Kanunu’na göre kamuda istihdam edilerek hizmet kalitesinin arttırılması ve performansa göre ücret ve esnek çalışma sistemlerinin ön plana çıkarılarak kamuda işçi kadrolarına alınmasının sağlamasını öneriyor.
İŞÇİ KADROLARININ KAMUDA YAYGINLAŞMASI SAĞLANMALI
Yine Hak-İş, kamu istihdamında sayın Cumhurbaşkanı’nın önerisi doğrultusunda kamu çalışanı kavramını esas alarak orta vadeli istihdam önerisinde bulunuyor.
Yukarıdaki planlamalara ilişkin ilgili reform düzenlemelerinin yürürlüğünden sonra da kamuda hizmet alımı ile yeni bir taşeron işçisi ile 657 sayılı Kanun’un 4/b’ ya da 4/c maddesine göre personel istihdamı yapılmamasını öneriyor. Bir anlamda asli ve sürekli kamu hizmeti tanımını yapın ve memur kime denilecekse o memur statüsünde olsun diyor.
Yine, 4857 sayılı Kanun’a bir takım sınırlamalar getirilerek kamu hizmetlerinin kalitesinin artırılması ve sürekliliğinin sağlanması yönünde çalışma yapılması öneriliyor.
Somut performans kriterleri getirilmek suretiyle, kamu ve özel sektör çalışanları benzer performans gereklerine kavuşturularak aradaki farklılıkların ortadan kaldırılması öneriliyor.
Taşeron işçilerin kadroya geçirilmesinde en fazla korkulan şeyin hizmet kalitesi ve performans düşüklüğünün olduğu unutulmamalıdır.Alışılagelmiş rehavet ve katı güvenceler nedeniyle kamu hizmetlerinin kalitesinin ve veriminin düşmemesi için, İş Kanunu’ndaki katı sınırlamalara bir takım istisnalar getirilmesini, yani belirli süreli iş akitlerinin kolaylaştırılması vb. tedbirlerin alınmasını bu suretle de 657 sayılı Kanun’un katı uygulamalarına da son verilmesi gerektiğini öneriyor.
TAŞERON İŞÇİLERİN KADROYA ALINMASINDA BENİMSENECEK İLKELER
Başlangıç olarak taşeron işçiler şu anki çalışma şartları ile istihdam edilmesini, bu şekliyle de kamuda istihdamın özel sektöre oranla daha cazip olmasının engelleneceğini düşünüyor.
Yine, aynı gerekçe ile 6772 sayılı Kanun’da değişiklik yapılarak ödenecek ikramiyelerin performansa ve kıdeme bağlanarak özel sektör ve kamu çalışanları arasında dengesizliklerin en aza indirilmesi öneriliyor ki, bize göre önceki hizmet kalitesi ve performans önerisiyle bire bir örtüşüyor.
Taşeron işçilerin kamuda 4857 sayılı Kanun kapsamında istihdam edilmesi gerektiği ve bunun her kesim için en makul yöntem olduğu belirtiliyor.
Kanunun yürürlüğünden sonra memurlar ve özel personel kanunları bulunan kamu çalışanları hariç, kamuda 4/b, 4/c ve 4/d kapsamında çalışan istihdam edilmeyecek, mevcut çalışanlar zaman içerisinde gönüllülük esasına göre bu kanun kapsamına alınacaklardır.
Bu bağlamda bütün işçilerin kıdemleri ile beraber şu anki çalışma şartları ve ücretleri ile hizmet sözleşmelerinin devri yoluyla kamuda istihdam edilmeleri gerektiği ifade ediliyor.
HİZMET KALİTESİNİN ARTIRILMASINDA İZLENECEK METODLAR
Kamu hizmetlerinin kalitesinin rehavet nedeniyle düşmesinin engellenmesi ve verimliliğin artırılmasına yönelik olarak;İş sözleşmeleri en az beş kıdem yılına kadar birer yıllık belirli süreli şekilde yapılacak, ancak iş sözleşmeleri uzatılmayan işçinin de kıdem tazminatı hakkı saklı kalacak.Bu öneri son derece yerinde bir öneri olup, bir işçi sendikasından belirsiz süreli iş sözleşmesi yerine hizmet kalitesi ve performansı esas alan belirli süreli iş sözleşmesini merkeze koyan bir yaklaşım olağanüstü değerde bir öneme sahiptir.Bütün kamu kurumlarını bağlayacak şekilde her bir iş kolu için performans kriterleri belirlenecek. Örneğin, temizlik işlerinde her bir saatte yerler ıslak olarak silinecek vb. hizmet kalitesini önceleyen kriterler son derece önemlidir.Her bir kamu kurumunda mevcut hizmet alım sözleşmelerinde bulunan kadro sayılarına benzer norm işçi kadroları ihdas edilerek, kamuda istihdam yığılmalarının önüne geçilecektir. Bu önerilerin Hükümetin elini güçlendirecek altın kurallar olarak görülmesi gerekir.
İKRAMİYE HAKKINDAN YARARLANMA ŞARTLARI PERFORMANSA GÖRE OLMALI
Sendikanın 6772 sayılı Kanun gereğince ödenen ikramiyelerle ilgili de önemli önerileri var. Buna göre, 6772 sayılı Kanun’dan doğrudan yararlanılmayacak, gerekli performans kriterlerini sağlayanlar faydalanacaktır.
6772 sayılı Kanun’a göre hali hazırda çalışan kamu işçisine ödenen ikramiyenin performansa göre ödenmesini işçi sendikasından duymak oldukça ilginç ve takdire şayan.
Maliyetler bakımından (mevcut çalışanların hakları korunmak şartıyla) 6772 sayılı Kanun’dan; 1- Kıdemi 1-5 yıla kadar olanlar 1 aylık, 2- Kıdemi 5- 15 yıla kadar olanlar 2 aylık, 3- Kıdemi 15 yıl yukarısı 3 aylık şeklinde, olacak şekilde yararlanacaklar ve bu süreler toplu iş sözleşmeleriyle uzatılamayacaktır.
Yine yapılan öneride yeterli performansı göstermeyen işçiler en az 3 defa uyarılacaklar ve belirli şartlarda 6772 sayılı Kanun’dan doğan ikramiyelerinde kesinti yapılacak veya iş akitleri uzatılmayacaktır.
TOPLU İŞ HUKUKU ÖNERİLERİ
6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu’nda değişiklik yapılarak, taşeron işçilerin şu anda hangi iş kollarında örgütlenmişlerse yine aynı iş kolunda çalışmaya devam etmelerinin sağlanması gerektiği öneriliyor.
Bu suretle kamuda yeni istihdam edilen işçilerin halen uygulanmakta olan toplu iş sözleşmelerinden faydalanmak suretiyle maliyet artışının önüne geçileceğini düşünüyor.
6356 sayılı Kanun’un 4’üncü maddesinde sadece kamu kurumlarında uygulanmak üzere asıl işin tabi olduğu iş kolunda örgütlenme zorunluluğu kaldırılarak işçiler fiilen yaptıkları işe göre örgütlenmeleri gerektiğini düşünüyor.
Aynı kuralın mevcut toplu iş sözleşmelerinin sona ermesinden itibaren 657 sayılı Kanun’un 4/d kapsamındaki bütün işçiler için de geçerli olması gerektiğini öneriyor.
Farklı kamu kurumlarının farklı farklı çalışma şartları oluşturmak suretiyle ücretlerde eşitsizliğe yol açmalarının önüne geçmek amacıyla toplu iş sözleşmesi görüşmelerinde bu kanun kapsamında çalışan işçileri yalnızca tek bir bakanlığın temsil etmesini gerektiğini öneriyor.
TAŞERON İŞÇİLER KAMUDA İŞE ALMANIN ŞARTLARI NE OLMALI?
Mevcut taşeron işçilerinin kadroya alınmasında 657 sayılı Kanun’un aradığı şartlara benzer şartların taşımasının ve mülakat sonrası işe alımın gerektiği vurgulanıyor. Hatta göreve alınmadan önce güvenlik soruşturması yapılmasının son derece önemli olduğunu belirtmek isteriz.