İslamiyet Öncesi Türk Kültürü

İslamiyet Öncesi Türk Kültürü
Yayınlama: 24.02.2021
Düzenleme: 23.03.2021 12:08
555
A+
A-

1) Devlet Yönetimi: İslamiyet öncesi Türk devletleri, boyların bir araya gelmesi ile devlet (İl,El) oluşturmaktaydılar.
Kağan, Han, Hakan, İdikut, İlteber, Şanyü gibi unvanları kullanan hükümdarlar, yerleşik hayata geçmeden önce Otağ denilen büyük çadırlarda, yerleşik hayata geçtikten sonra da sarayda oturmaktaydılar.

Hükümdarlık yetkilerinin Tanrı tarafından verildiğine inanılırdı. Bu yetkiye de Kut denilmektedir. Egemenlik hakkı hükümdar ve ailesine aittir. İslamiyet öncesi Türk devletleri hükümdarları, önceki hükümdarların erkek soyundan olmak zorundaydı.

Bu veraset anlayışı, sağlam bir temel oluşturmadığı için, hükümdarlıkta eşit hakka sahip olan erkek akrabalar arasında taht kavgalarına yol açmış ve devletlerin ömürleri bu yüzden kısa sürmüştür.
Hükümdarlar yazısız hukuk kurallarına (Töre) uyarak ülkeyi yönetirlerdi. Bu bağlamda hükümdarın töreye uygun olmayan kararları sorgulanabilmekteydi. Ayrıca hükümdarlar adaleti, milletin huzurunu , güvenliğini ve mutluluğunu sağlamak zorundaydı.

Canlı UZEM, Sınavlara Hazırlık Kursu

İslamiyet öncesi Türk devletleri ikili yönetim anlayışı ile yönetilmekteydiler. Kutsal olan Doğu Kağan tarafından, Batı da Yagbu unvanlı yönetici tarafından yönetilirdi.

Yagbu içişlerinde serbest dışişlerinde ise Doğu’ya bağlı idi. Batı özerk bir yapıya sahip olduğu için İslamiyet öncesi Türk devletleri federal bir yönetim anlayışını benimsemiştir. Kpss tarih dersinde bu tür ayrıntılara önem vermektedir.
İslamiyet öncesi Türk devletleri ülke yönetiminde Kağan başkanlığında toplanan Kurultayda (Toy-Keneş), Vezir (Hükümdarın en büyük yardımcısı), boy beyleri, Hatun (Katun) yani kağanın eşi ve Buyruklar (bakanlar) bulunurdu. Kurultayda Kağan’ın belirlenmesi, savaş ve barış kararları, vergi kararları gibi önemli konular karara bağlanırdı.

Hükümdar eşi Hatun, diğer unvanıyla Katun’un kurultayda bulunması, elçi kabul etmesi ve hükümdara vekalet etmesi İslamiyet öncesi Türk Devletleri yönetiminde kadınların söz sahibi olduğunu göstermektedir.
2) Ordu: İslamiyet öncesi Türk Devletleri orduyu devletin bağımsızlığı ve gücünün simgesi olarak görürlerdi. Sürekli olarak dış tehditlerin var olması orduya önemi arttırmıştır. Bu yüzden ordu teşkilatına da önem verilmiştir.

İlk kez Mete Han tarafından onluk sisteme geçilmiştir. Bu onluk sistemde en küçük birlik on kişiden oluşmaktaydı ve başında onbaşı bulunurdu. Görevleri arasında ülkenin bağımsızlığını korumak ve yeni yerler fethetmek bulunan hükümdar, aynı zamanda ordunun başındaki en büyük komutan konumundaydı.

Ok, yay, mızrak, süngü, kılıç ve kalkan başlıca kullanılan silahlardı. Savaşlarda kurt kapanı taktiği bir diğer adıyla turan taktiği kullanılmaktaydı. Bu taktikle İslamiyet öncesi Türk devletleri birçok başarı elde etmişlerdir.

3) Toplum Yapısı ve Ekonomik Hayat: Kpss tarih dersinin bu konusunda da İslamiyet öncesi Türk devletleri toplum yapısı ve ekonomik hayatı inceleyeceğiz. Boylar halinde yaşayan Türkler bağımsızlıklarına düşkün olduğu için devlet otoritesi altına girmek istemezlerdi ve bu yüzden devletler çabuk yıkılmışlardır. Orta Asya’da tarıma elverişli alan sınırlı olduğu için eski Türkler göçebe olarak yaşamışlardır. Eski Türkler Oguş (Aile), Urug (Soy ya da sülale), Bod (Boy), Budun (Boylar birliği) gibi toplumsal bölümlerden oluşmaktaydı.

İslamiyet öncesi Türk devletlerinde toplumsal sınıflar oluşmamıştır. Bunun nedeni eski Türklerin göçebe yaşamaları, ortak mülkiyete sahip olmaları ve toprakların devletlerin malı sayılmasıdır. Büyük araziye sahip bir soylular grubu oluşmadığı için de sınıf farklılığı oluşmamıştır.
İslamiyet öncesi Türk devletlerinde ekonomik hayatın temelini hayvancılık oluşturmaktaydı. Avcılık, toplayıcılık, balıkçılık, yağmacılık (talan etme), yerleşik hayattan sonra tarım, ticaret, bunların yanında dokumacılık, demircilik ve altın işlemeciliği gibi ekonomik faaliyetlerle ilgilenmişlerdir.

Kpss Tarih dersinde İpek Yoluna hakimiyet konusuna bugüne kadar sıkça değinmiş ve sorular sormuştur. Türklerde de İpek Yoluna hakimiyet çok önemliydi. İpek Yoluna egemen olmak için Çinlilerle sürekli mücadele halinde bulunan Türkler, Çin’e sürekli akınlar düzenlemiş ve bu akınlar bir süre sonra ekonomik faaliyet haline gelmiştir.
4) Din ve İnanış: Çok Tanrılı bir inanç sistemi olan eski Türkler zamanla tek Tanrılı inançları da benimsemişlerdir. Şimdi bu dinleri inceleyelim.

* Gök Tanrı Dini: Eski Türklerde en yaygın dini inanç sitemi olan bu dinde ahiret inancı mevcuttur. İyi insanların uçmağ (cennete), kötü insanların tamu (cehenneme) gideceği düşünülür.

* Şamanizm: İyi ve kötü ruhların mücadelesi vardır. Ruhlarla iletişim kuran ve ayini yöneten dini görevliye Şaman, Kam ya da Baksı adı verilmektedir.

* Totemizm: En eski inanç sistemlerinden biri olan Totemizmde tabiat kuvvetleri (Naturizm) kutsal sayılmaktaydı. Bu dinde kutsal sayılan varlıklara ongun adı verilirdi.

* Atalar Kültü: Ataların kendilerine yardım ettiğine dair inanç vardır. Animizm denilen bu inanç türünde ahiret inancı da mevcuttur.

* Maniheizm: Uygurlar tarafından benimsenen bu inanç, et yemeyi ve savaşmayı yasaklamıştır.

Bir Yorum Yazın

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.

Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.