Yüksek Mahkeme, üyesi olduğu sendikanın çağrısına uyarak, derse girmeyip eyleme katıldığı için disiplin cezası verilen öğretmenin, sendikal hakkının ihlal edildiğine hükmetti
Anayasa Mahkemesi, üyesi olduğu sendikanın eylem çağrısına uyarak derse girme Yüksek Mahkeme, üyesi olduğu sendikanın çağrısına uyarak, derse girmeyip eyleme katıldığı için disiplin cezası verilen öğretmenin, sendikal hakkının ihlal edildiğine hükmetti
Anayasa Mahkemesi, üyesi olduğu sendikanın eylem çağrısına uyarak derse girmeyen öğretmene disiplin cezası verilmesini, sendikal haklara aykırı buldu.
Resmi Gazete’de yayımlanan karara göre, Yenimahalle’deki Mimar Sinan İnşaat Meslek Lisesinde öğretmenlik yapan Abidin Aydın Tüfekçi,Eğitim Sen’in, Milli Eğitim Bakanlığınca çıkarılan Ek Ders Ücret Yönetmeliği’ni protesto çağrısına uyarak iki saat derse girmedi.
Eylem nedeniyle “ders ücretinin kesimi” cezası verilen Tüfekçi, disiplin cezasının iptali istemiyle Ankara 10. İdare Mahkemesine başvurdu.
Mahkeme, Tüfekçi’nin, kendisine ayrılan ders saatinde kabul edilebilir mazereti olmadığı halde derse girmemesi nedeniyle disiplin cezasına çarptırılmasının hukuka aykırılık oluşturmadığına karar vererek davayı reddetti.
Temyiz edilen dosyayı görüşen Danıştay 12. Dairesi, yerel mahkemenin kararını onadı. Karar düzeltme talebi de reddedildi.
Öğretmen Haberleri Sayfasını için Tıklayın
Tüfekçi, bunun üzerine Anayasa Mahkemesine bireysel başvuruda bulundu. Yüksek Mahkeme, öğretmenin Anayasa’nın 51. maddesinde güvence altına alınan sendikal hakkının ihlal edildiğine hükmederek, dosyanın ilgili mahkemeye gönderilmesine karar verdi.
– “Sendikal özgürlükleri ortadan kaldırmaya yönelik tedbirler demokrasiye hizmet edemez”
Kararda, örgütlenme özgürlüğü ve sendika hakkının, Anayasa’da benimsenen temel değerlerden siyasal demokrasiyi somutlaştıran özgürlükler arasında yer aldığı belirtildi.
Şiddete teşvik etme veya demokratik ilkelerin reddi söz konusu olmadığı sürece, sendika hakkı çerçevesinde dile getirilen bazı görüşler veya bunların dile getirilme biçiminin anayasal koruma altında olduğu aktarılan kararda, “Söz konusu görüşler veya ifade biçimi yetkili makamlarca kabul edilemez bulunsa dahi, ifade, örgütlenme ve sendikal özgürlükleri ortadan kaldırmaya yönelik tedbirler demokrasiye hizmet edemez ve hatta onu tehlikeye düşürür. Hukukun üstünlüğüne dayanan demokratik bir toplumda, farklı düşüncelerin sendikal özgürlükler veya başka yollarla dile getirilmesine imkan tanınmalıdır” ifadesine yer verildi.
Kararda, sendika hakkı mutlak olmadığından bazı sınırlandırmalara tabi tutulabileceği de belirtilerek, bu kapsamda sınırlandırmanın elverişli, gerekli ve orantılı olup olmadığının denetlenmesi gerektiği vurgulandı.
Verilen cezanın, hafif olsa da başvurucu gibi sendikaya üye kişileri, çıkarlarını savunmak amacıyla yapılan meşru sendikal faaliyetlere veya eylem günlerine katılmaktan vazgeçirecek nitelik taşıdığı bildirilen kararda, “Her ne kadar hafif bir ceza olsa da şikayet edilen ders ücretinin kesilmesi cezasının ‘zorlayıcı toplumsal bir ihtiyaçtan’ kaynaklanmaması nedeniyle ‘demokratik toplumda gerekli olmadığı’ sonucuna varılmıştır” değerlendirmesinde bulunuldu.