HÜ Tıp Fakültesi Nükleer Tıp Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Eser Lay Ergün, yaptığı açıklamada alzeimer ve parkinson hakkında bilgiler vererek, Hacettepe Üniversitesinde hizmete girecek “parçacık hızlandırıcı laboratuvarı”nda, alzheimer ve parkinson gibi HÜ Tıp Fakültesi Nükleer Tıp Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Eser Lay Ergün, yaptığı açıklamada alzeimer ve parkinson hakkında bilgiler vererek, Hacettepe Üniversitesinde hizmete girecek “parçacık hızlandırıcı laboratuvarı”nda, alzheimer ve parkinson gibi nörolojojik hastalıklar, belirtileri ortaya çıkmadan tespit edilebilecek.
Hacettepe Üniversitesinde (HÜ) hizmete girecek “parçacık hızlandırıcı laboratuvarı”nda, alzheimer ve parkinson gibi nörolojojik hastalıklar, belirtileri ortaya çıkmadan tespit edilebilecek.
HÜ Tıp Fakültesi Nükleer Tıp Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Eser Lay Ergün, AA muhabirine yaptığı açıklamada, bir moleküler ve fonksiyonel görüntüleme yöntemi olan Pozitron Emisyon Tomografisi (PET) yönteminin 2001’den itibaren Türkiye’de hastalar üzerinde kullanımının yaygınlaşmaya başladığını belirtti.
PET yönteminin vücutta hem normal durumun ve hem de hastalık odaklarının kimyasal ve biyolojik süreçleri hakkında detaylı bilgi verdiğini belirten Ergün, bu yöntemin nörolojinin ve kardiyolojinin yanı sıra onkoloji alanında kullanıldığını anlattı.
Ergün, Türkiye’de 16 siklotron (parçacık hızlandırıcı) cihazı olduğunu, ancak bu cihazların daha çok ticari kullanıldığını ifade etti.
Hacettepe Üniversitesinde parçacık hızlandırıcı laboratuvarının açılmasıyla PET görüntülemede yeni araştırmalara imkan sağlanacağına dikkati çeken Ergün, “Toplam 10 milyon liranın üzerinde harcama yapılan laboratuvarda, 30 ton ağırlığında ve 10 MeV gücünde bir parçacık hızlandırıcı cihazı devreye alınacak. Bu cihaz ve laboratuvar ile başta onkoloji olmak üzere nöroloji ve kardiyolojide birçok hastalığın erken teşhisi ve takibi yapılabilecek. Hastalar, dünyada nadir merkezlerde yapılan nükleer tıp tetkiklerine de erişebilecek” dedi.
HÜ Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Ömer Uğur da laboratuvarın özellikle kanser ve beyin araştırmalarındaki önemine dikkati çekerek, söz konusu cihazlarla çeşitli tümörlerin farklı özelliklerinin görüntülenebileceğine işaret etti.
Bu gelişmenin kanser hastaları için yeni imkanlar doğuracağını ve tedavide önemli rol oynayacağını vurgulayan Uğur, “Başta alzheimer, parkinson, inme hastalıkları olmak üzere bir çok nörolojik hastalığın henüz klinik bulgular ortaya çıkmadan, erken teşhisiyle hastalığın ilerlememesi ya da daha yavaş seyretmesi için erken tedaviye başlanabilecek.” diye konuştu.