Seçim sürecinin Yaklaşmasıyla tüm partiler seçim vaatleri hakkında açıklamalar yapıyor. Tüm partilerin ortak bir konuda propagandaları dikkat çekiyor Asgari Ücret konusu. Bakan Mehmet Şimşek Asgari ücret konusunda açıklamalar yaptı. ”(Asgari ücretin 1,30 Seçim sürecinin Yaklaşmasıyla tüm partiler seçim vaatleri hakkında açıklamalar yapıyor. Tüm partilerin ortak bir konuda propagandaları dikkat çekiyor Asgari Ücret konusu. Bakan Mehmet Şimşek Asgari ücret konusunda açıklamalar yaptı. ”(Asgari ücretin 1,300 liraya çıkarılması) Asgari ücreti özel sektör veriyor. Bazı düşük katma değerli sektörler var, bu sektörler zorlanabilir. Biz o nedenle hesabı çok iyi yaptık, bazı sektörler etkilenebilir, o sektörlere de seçim sonrası bir takım destekler var. Onları nasıl daha rafine hale getirebiliriz, bakacağız” dedi.
Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, AK Parti seçim beyannamesinde yer alan asgari ücretin bin 300 liraya çıkarılacağı vaadine ilişkin, “Asgari ücreti özel sektör veriyor. Bazı düşük katma değerli sektörler var, bu sektörler zorlanabilir. Biz o nedenle hesabı çok iyi yaptık, bazı sektörler etkilenebilir, o sektörlere de seçim sonrası bir takım destekler var. Onları nasıl daha rafine hale getirebiliriz, bakacağız” dedi.
Şimşek, TRT Haber’de gündemi değerlendirerek, seçim bölgesi olan Gaziantep’teki sorunlar ve projelere ilişkin bilgi verdi.
Ankara’daki terör saldırısının ardından, Gaziantep’in, canlı bombaların lojistik merkezi olduğu iddiaları ve bunun toplum üzerindeki etkisinin sorulması üzerine Bakan Şimşek, “Gaziantep, bugüne kadar Türkiye gündemine hep üretimi, ihracatı, yenilikçiliği, mutfağı ve tarihle gelmiştir, burada değişen bir şey yok.DAEŞ barbar bir terör örgütüdür. Bunun neye ve kime hizmet ettiğini kimse bilmiyor. En büyük zararı da İslam’a ve Müslümanlara veriyor. Dolayısıyla biz DAEŞ’i terör örgütü ilan eden birinci ülkeyiz” diye konuştu.
Bu coğrafyada 100 yıl sonra yeni bir oyunun sergilendiğini anlatan Şimşek, DAEŞ’in de burada maşa ve enstrüman olduğunu, Gaziantep’in terör için bir üs olmadığını, güvenlik güçlerinin de bu konuda başarılı bir mücadele verdiğini vurguladı.
Çözüm Süreci’nde gelinen noktanın sorulması üzerine de Şimşek, terör ile Kürtlerin ilişkilendirilmesinin, Kürtlere büyük haksızlık olduğunu kaydetti.
Terörün derdinin, hak, hukuk, özgürlük olmadığını ifade eden Maliye Bakanı Şimşek, böyle olmaması durumunda, 13 yıldır atılan adımlar sonucunda bugün terörün kalmaması gerektiğini bildirdi.
– “Ülke menfaatlerini her zaman önde gördük”
Bakan Şimşek, 1 Kasım seçimlerine giderken AK Parti’nin, ekonomik vaatlerini ön plana çıkarmasının sorulması üzerine, bunun 7 Haziran seçimleri öncesinde de yapıldığını belirtti.
Bu yıl genel kamuda yüzde 0,5’lik bir açık öngördüklerini ancak bunun yüzde sıfır olacağını anlatan Şimşek, vaatlerin makro finansal dengelere yansıması açısından da risk olmadığını, ülkenin menfaatlerini partinin menfaatlerinin önünde gördüklerini ifade etti.
Ülkede sadece tek başına iktidar dönemlerinde reform yapıldığını hatırlatan Şimşek, “Ya 1990’lı yıllara döneceğiz ya da 2023’e doğru istikrar içinde, daha çok reform, refah ve daha adil paylaşım içine gireceğiz. Son 3 ay bize gösterdi. Bunların AK Parti karşısında birleşmeleri çok kolay. Gelin memleket sorunlarını çözelim dediğimiz zaman, kimi hayırcı, kimi blokçu, kimi başka şeyci” diye konuştu.
Şimşek, asgari ücret konusundaki vaatler hususunda işverenlerle temasının olup olmadığının sorulması üzerine, kendilerinin asgari ücret noktasındaki temkinli duruşlarının da bununla ilgili olduğunu bildirdi.
Devlette asgari ücretle çalışan olmadığını paylaşan Şimşek, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Asgari ücreti özel sektör veriyor. Bazı düşük katma değerli sektörler var, bu sektörlerde zorlanabilir. Dünyaya açık bir ülkeyiz, bu da bir maliyet unsuru. Biz o nedenle hesabı çok iyi yaptık, bazı sektörler etkilenebilir, o sektörlere de seçim sonrası bir takım destekler var. Onları nasıl daha rafine hale getirebiliriz, bakacağız.
Ama şu bir gerçek, biz 7 Haziran öncesinde iş dünyası ile bir araya geldik ve ‘Bakın sizin kesenizden bol bol millet yarışa girmiş. Bu konuda sözünüz yok mu? Bir şey söylemeyecek misiniz?’ dedik. Hiçbirinden ses çıkmadı, hiçbiri çıkıp ‘Bir saniye, bunu nasıl yapacaksınız, benim kesemden niye vaatlerde bulunuyorsunuz’ demedi. Biz de ‘Madem öyle, siz sesinizi çıkarmıyorsunuz, demek ki sorun yok’ dedik. O zaman daha makul, uygulanabilir düzeyde dedik.”
– “100 bin doktor mezun olsaydı, 100 bin doktor alırdık”
Önümüzdeki yıl kamuya alınacak 74 bin personelin dağılımının sorulması üzerine Maliye Bakanı Şimşek, önceliklerinin insan olduğunu, 2016 bütçesinde de en büyük payı eğitime ve sağlığa ayırdıklarını kaydetti.
Dolayısıyla personel alımında da birinci öğrenciliklerinin öğretmen olacağına vurgu yapan Şimşek, 2003 yılından bu yana 500 binin üzerinde öğretmen alımı yaptıklarını anımsattı.
Aynı şekilde sağlık alanına da büyük önem verdiklerini anlatan Şimşek, “Biz ne yapacağız? Daha çok sağlık personeli alacağız. Bizim doktor açığımız var. Şu anda 100 bin doktor mezun olsaydı, 100 bin doktor alırdık. Hemşire, hasta bakıcı alıyoruz. O da bizim ikinci büyük önceliğimiz. Sonra diğer alanlar geliyor. Bu alanlarda da dağılım, yeni hükümet kurulacak, ondan sonra bu 74 bini nasıl dağıtırız? İhtiyaçlara göre bakacağız” diye konuştu.
Taşeron işçilere yönelik çalışmaları da değerlendiren Şimşek, asıl işte çalışan taşeron işçilerin hepsinin kadroya alınacağını açıkladı.
Şimşek, bugüne kadar taşeron işçilerin özlük haklarına yönelik bir çok iyileştirme yaptıklarını da hatırlatarak, “AK Parti sorunları çözmüştür. Taşeron işçi kardeşlerimizin durumunu da iyileştirdik, iyileştirmeye devam edeceğiz, sorunlarını da çözeceğiz” dedi.
– “En büyük sorun siyasi belirsizliktir”
“Türkiye’nin en acil sorunları nedir?” sorusu üzerine de Şimşek, şunları kaydetti:
“Türkiye’nin en büyük sorunu şu anda siyasi belirsizliktir. Türkiye’nin en büyük, en temel sorunu şu anda hükümetin kurulamamış olması, seçime gidiyor olmamız ve bu seçimden de maalesef şu an itibarıyla kesinlik arz eden bir sonucun görülmemesi. Çünkü bu seçimden de güçlü bir hükümet çıkmazsa, istikrar devam etmezse, reform yapılamazsa Türkiye’yi zor günler bekliyor.”
Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Türkiye’de hükümet boşluğu oluşturmamak için ellerinden geleni yaptıklarını belirterek, “Aslında AK Parti’nin devamı gibi bir algı olduğu için piyasalarda, ekonomide çok büyük sıkıntı yaşanmadı ama bu, bu şekilde devam edemez. Koalisyon hükümetleri geçmişte maalesef Türkiye’nin yaralarına merhem olmamıştır” değerlendirmesinde bulundu.
Yabancı yatırımcıların da kendisine son zamanlarda hep siyasi gelişmeleri sorduğunu aktaran Bakan Şimşek, söz konusu yatırımcıların siyasi istikrarın devam edip etmeyeceğini merak ettiğini bildirdi.
– “Türkiye, Çin ve Hindistan hariç gelişmekte olan ülkelerin 1,5 katı hızla büyüyecek”
Şimşek, son açıklanan Orta Vadeli Program’da (OVP) büyüme rakamlarının aşağı yönlü revize edilmesinin nedeninin sorulması üzerine de dünya ekonomisinin 2007 yılında yüzde 5,7 büyüdüğünü, bu sene ise yüzde 3,1 büyüyeceğini ifade etti.
IMF’nin de büyüme oranlarını aşağı yönlü revize ettiğine işaret eden Şimşek, tüm dünyada büyüme oranlarının bu şekilde revize edildiğini kaydetti.
Öte yandan, Türkiye’nin etrafında çok önemli gelişmeler yaşandığını ve ülkenin doğal olarak bunlardan etkilendiğini anlatan Şimşek, “Buna rağmen, Türkiye bu sene muhtemelen yüzde 3 büyüyecek. Yüzde 3 çok iyi bir rakam denilemez ama Çin ile Hindistan haricinde gelişmekte olan ülkeler yüzde 1,9 büyüyecek. Yani Türkiye, 2015 yılında Çin ve Hindistan hariç gelişmekte olan ülkelerin 1,5 katı hızla büyüyecek” dedi.
Çözüm Süreci’nin ülkeye katkılarına da değinen Şimşek, şunları söyledi:
“AK Parti Çözüm Sürecini uygulamaya koymasaydı, bugün bölücü terör örgütünün şehirdeki isyan çağrıları belki karşılık bulurdu ve Türkiye’nin işi çok daha zor olurdu. Biz Çözüm Sürecini uyguladığımız, kardeşlerimize adalet ve hakla muamele ettiğimiz için Kürt kardeşlerimiz Doğu ve Güneydoğu’da terör örgütünün isyan çağrılarına olumlu yanıt vermiyor.”
Bakan Şimşek, 1 Kasım’ın ardından Türkiye’de güçlü bir hükümetin ortaya çıkması ve reformlara devam edilmesi halinde, orta ve uzun vadede Türk lirasının değer kazanacağını sözlerine ekledi.